Der von Diyanet in den USA erbaute Luxuskomplex sei „gebaut worden, um den Bedürfnissen der türkischen und muslimischen Gemeinschaft gerecht zu werden“.

Ben gittim araplar dolanıyordu birkaç tane. Haftaiçi saat üç buçukta binaların çoğunun içi boştu. Elimi kolumu sallayrak müdürlükleri dolandım, kütüphaneye girdim kimsecikler yoktu. Kütüphanede Said Nursi hakkında kitaplar falan vardı. Genel olarak gözüme boş bi vergi israfı gibi geldi. Döner yapıyorlar o güzel. Onun dışında etrafta “amca amca amca” diye dolaşan bi kız çocuğu ve telefonda bağırarak konuşan bi amcası var orada görevli. Aşağı katta da islamî zımbırtılar satıyorlardı tabak çanak cart curt.