Zur Erhöhung des Mindestlohns sagte Oytun Erbaş: Getrocknete Bohnen sind auch Eiweiß, Fleisch ist auch Eiweiß. Das arme Leben ist das gesündeste Leben.

Tamam kendisi geçinsin asgari ücretle, inanalım.

Yanlış yerde yanlış zamanda söylenen sözler bunlar.

Tek çeşit ve az miktarda yemenin sağlıklı olduğu hep söylenir. Ancak mesele yalnızca yeme içme değil.

Barınma, giyinme, ulaşım, eğitim, kişisel bakım vs.

Asgari ücretle temel gereksinimlerin sağlandığı bir hayat yaşamak imkansız. Hele aile geçindiriyorsanız tümüyle imkansız.

Geceyi aç geçirip de kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim.

-Ebu-Zer el Gıffari

Madem fakir hayat en sağlıklı hayat; üniversiteden aldığın maaştan, ekranlardan aldığın cukkalardan sadece asgari ücret ayır kendine, gerisini hayır kurumlarına bağışla, ne güzel sağlıklı sağlıklı yaşa… Türk Milletine dinle, imanla, siyasetle fakirlik güzellemesi yapılıyor. Türk Ulusunu fakirleştirme planı yerli değil emperyalist bir plandır. Aç bir millet ülkesine sahip çıkamaz. Büyük Atatürk’ün, cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkamaz. Sadece karnını doyurmayı düşünür. Başka hiçbir şeye odaklanamaz. Yaşanılan ekonomik yıkım bile tesadüf değil. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında gerçekleşen hamlelerdir.

Oytun sikimsonik açıklamalarına hala daha devam ediyor ve hala daha medyada yer alıyor.

Deve’nin boynuna bakıp sordular “Neden senin boynun bükük?” diye.
Deve’nin cevabı ise “İlk olarak nerem doğru ki” oldu.
Adam ise “Ya ben sana ne demiştim ki amk œ?” dedi.
Deve ise kaşlarını çatıp “İkincisi ise senin bugün ki dediğin ve bundan önceki dediğin doğru değildi.” dedi adama.
Diğer adam ise deveye “Ya senin kafan nasıl ki adamla böyle cebelleşmeler ediyorsun?” dedi.
Debe ise kafasını diğer adama döndü…
“Sen ve o benim güzel saflarımdansız.” dedi.
“Öyle niceler var ki siz gibi, bana bir dahildirki bana tükürürsen kafanı patlatırım” diye devam eder…
Ardından deve bu sözüde yapıştırır “Eğer ben burda sana bir tükürürsem boğulmakla kalmazsın, onu hepten geç, kafanı patlatırım.”
Diğer adam sahneye kendisi dahil eder. Sahnede başladığı anda bulunan iki adama yüzünü döndürür.
Adamlar “Seni buraya kim attı amk?” derken yeni gelen şahış onlara şu sözü yapıştırır “Ben, dahil bireyim. Bem senin gibi değilim. Bana dahil olursan anca hayırlısını dile getirirler.”
Adamlardan biri “Afedersin götüm yırtıkken sana dahil olursam götüm yırtıkken afedersin götümü doldurursun.” dedi.
“Dahil Adam”: Kendin algıladığın kötülük ben ve bizde iyiliktir.
“Dahil Olmayan Adam #1”: Şerefimi fiyat ile satsam mı amk?
(gerisini siz dahilsizler doldurun)